Güzel kentimiz ve de başkentimiz olan Ankara’nın güzelliklerini görüp, bir de Anadolu’nun gizli kalan yerlerini görmek isterseniz, hayatınızın en özel yolculuğu için hazırlanmaya başlayabilirsiniz. Ankara – Muş uçak bileti satın almak bunun için yeterli olacaktır. Üstelik erkenden yapacağınız gezi programı ile çok daha cazip bir bütçe ile gezinizi gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin www.ucakbileti.com.tr üzerinden erkenden Ankara uçak bileti ya da Muş uçak bileti alımlarında, mümkün olan en düşük fiyatları yakalama şansına sahipsiniz. Tek yapmanız gereken ise oturduğunuz yerden sayfayı ziyaret etmek ve hızlıca uçak biletinizi satın almak. Uzun uzun görüşmeler ile zaman harcayıp yüksek fiyatlar ile uçak bileti satın alma devri geride kaldı.
Muş Havalimanı, henüz çok da uzun bir tarihe sahip havalimanlarımız arasında yer almıyor aslında. 1992 yılı ile birlikte sivil olarak havacılık hizmetine başlamış olsa da, özellikle son yıllarda yoğun trafiği ile adından söz ettirmeye başlamıştır. Tesisin kent merkezine 17 km kadar bir uzaklıkta yer alması en önemli avantajlarından biridir. Bitlis, Hasköy ve Sungu gibi bölgelerin de hava ulaşımında başvurduğu havalimanı, bugün askeri özelliğe de sahiptir ve sadece iç hatlar uçuşlarına açıktır. Kente ulaşmak için Türk Hava Yolları ya da Pegasus Hava Yolları gibi şirketleri tercih edebilirsiniz. Kent genelinde havalimanına ulaşım için de toplu taşıma araçları ya da araç kiralama sizin için birer seçenek olabilir.
Çavuş Dağı’nın kuzeydoğu eteklerinde, kale çevresinde doğup gelişen kent tarihi, Anadolu şehirlerine özel bir büyüye sahiptir. Daha çok Malazgirt Savaşı ve de Alparslan ile özdeşleşen şehir, bugün bir de lalesi ve de üzümü ile ünlüdür. Kent genelinde çokça kıymetli Selçuklu eseri görülebildiğinden, tarihsel anlamda zevkle gezilecek bir rota olduğunu söyleyebiliriz. M.Ö. 13. Yüzyılda Urartular ile başlayan tarih serüveninin Selçuklu’nun belirgin etkisinden sonra Osmanlı ile istikrarlı bir şekilde sürmesi, şehrin önemini de ön plana çıkaran bir detaydır. Bu bölgeye seyahat edecek olanların ise özellikle bahar ve yaz aylarını tercih etmesi önerilir. Urartulardan günümüze kadar biriktirilen tarihsel değerlerin, kışın zor şartlarında keyifle ziyaret edilmesi pek de mümkün olmayacaktır. Bu sebeple bahar ve yaz ayları sizin için ideal zamanlar olacaktır.
Arak Manastırı
Karaçavuş Dağları’nın doğusunda yer alan Arak Manastırı, adını Farsça şarap anlamına gelen kelimeden almaktadır. Yapının tarihsel süreci hakkında detaylı bilgi mevcut olmasa da Roma dönemi izleri taşıdığı görülmektedir ve 250 metre kadar uzağında yer alan Çan Kulesi de aynı özelliklere sahip olduğundan aynı dönemde inşa edildikleri sanılmaktadır. Özellikle Sasaniler dönemi yapıların tarihinde çok önemli yer tutar ve bu dönemlerde inşa edilmiş olabilecekleri, kuvvetli bir ihtimaldir.
Muş Kalesi
Muş Kalesi, aslında kentin doğuş noktasıdır. Eski Muş’un yani ilk yerleşim bölgesinin merkezi olan kale, Moğol ve Ermeni istilaları ile karşılaşmış bir yapıdır. Hz. Ömer dönemi ile birlikte, yapı Müslümanların eline geçmiştir. Bugün ise çevresindeki doğal güzellikler ile bütünleşmiş bir harabe niteliğine sahiptir ve de genellikle piknik için tercih edilen bir bölge kapsamında yer alır.
Murat Köprüsü
Kentin en kıymetlilerinden olan Murat Köprüsü, bir Selçuklu eseridir. Muş – Varto yolu üzerinde yer alan eser, yapım tarihi net olarak bilinmese de oldukça ilgi çekicidir. Toplamda 143 metre uzunluğa erişiyor ve de 12 gözlü olarak inşa edilen yapı mimari anlamda önem taşıyor.